MehmetGündem 23 Aralık 2006, 00:00 Son Güncelleme: 23 Aralık 2006, 02:02 Yeni Şafak. Orhan Pamuk: Her yazar kendi milletinin kalbini ka. PAYLAŞ. mgundem@yenisafak.com.tr. İğnesi Nobel'e
Başkalarınıninançsızlığı ve mutsuzluğu ile doldurmayın kalbinizi Orayı her daim yemyeşil ve bakımlı bir bahçe gibi saklayın ki, içinde güzel ve canlı çiçekler açsın O özel insana rastlama şansına sahip olmak istiyorsanız, önce sınırları kaldırın! Kendinizi ve beklentilerinizi esnetin.
Sayfaİçeriği: Mutsuzluk Sözleri, Mutsuz Olduğunda Söylenecek Sözler, Mutsuz Olmakla İlgili Sözler, Mutsuzluk Sözleri Facebook, Mutsuzum Sözleri, Mutsuzluk İle İlgili Duygusal Sözler, Mutsuzluk Sözleri Kısa Bu sayfamızda sizlere mutsuzluk sözleri konulu bir yazı hazırladık. Mutlu olmak nasıl çok güzel bir duygu ise, mutsuz olmakta o kadar acı ve üzüntü vericidir
Mutluolmak için mutsuzluğu bilmek gerekir. Sabır tohumunu kalbine ekip, şükür suyu ile sularsan, yetiştirdiğin çoğu şeyin adı “mutluluk' olur. Başkalarının mutluluğundan kendine pay çıkaran insan, en mutlu insandır. Mutluluğun formülü, gerektiğinde önemsiz
Nebir söz ne de bir veda etmeye gerek duydum. Geriye sadece hayal kırıklıkları ile dolu unutulmaya mahkum anılar kaldı. Şimdi ise ben, kahramanlıklarımı dost eli tutmak isteyenlere yapıyorken, sen mağdur rolünü benimsediğin ve başkalarının seni ancak figuran olarak gördüğü pembe hayatında umarım mutlu ve huzurlusundur.
Bubir mutluluk sevgili izleyenler ve dinleyenler; sizlerle baş başa olmak, sizlerle Allah'ın bir güzelliğini paylaşmak, mutluluğu paylaşmak. Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve şükrederiz, bugünkü konumuz: Başkalarının mutluluğu için yaşamak.
FZjsOg5. MisafirMisafirKonu Başkalarının mutsuzluğu ile mutlu olmak Çarş. Ara. 29, 2010 1255 pm Başkalarının mutsuzluğu ile mutlu olmak... Marie Claire Şubat isim başkalarının mutsuzluğu ile mutlu olmak... Bu tanım; günümüzün rekabet ortamında sıklıkla yaşanan bir ruh halini de özetliyor. Özellikle sıkıntıda olan arkadaşların, başarısızlığa uğrayan meslektaşların, iflas eden zenginlerin ya da trajedi yaşayan ünlülerin düştükleri durumdan keyif alanların varlığı düşünülecek olursa! Merve, iş yerinde dolanan dedikoduları ilk kez duyduğunda ne hissedeceğini tam olarak bilemiyor... Arkadaşı Zeynep'in işten çıkarılacağına dair söylentilere kulak kabarttığında bunlara inanıp inanmamakta kararsız kalıyor. Eğer duydukları sadece söylentiden ibaretse hayal kırıklığına uğrayacağını biliyor! Merve "Asıl mutluluğu dedikoduları duyduğumda değil; Zeynep'in kesin olarak işten kovulduğunu öğrendiğimde yaşadım" diyor. Dokuz ay önce 34 yaşındaki gazeteci Merve, yakın arkadaşı Zeynep'in çalıştığı şirkete iş başvurusunda bulunuyor ve arkadaşının da referansıyla işi kapıyor! Zeynep'ten daha tecrübesiz olduğu için düşük bir pozisyona getiriliyor. İlerleyen günlerde Merve, arkadaşı Zeynep'in başarılarını kıskançlıkla izliyor. Kendini sürekli onunla kıyaslıyor. Merve "O, bu şirkette benden daha eski olabilir. Ama ben de en az Zeynep kadar donanımlıyım" diyerek kıskançlığını dizginlemeye çalışıyor. Aylar sonra Zeynep'in yöneticisi ile tartışarak haksız yere işten çıkarılması iş yerindeki arkadaşlarının üzülmesine sebep olurken Merve'yi çok mutlu ediyor. Arkadaşının sayesinde iş sahibi olan Merve, "Zeynep zamanında bana yardım ettiği için işten çıkarılmasına bu kadar sevinmem doğru değil. Ama elimde değil, onun mutsuzluğu şu anda beni mutlu ediyor. Artık kendimi onunla kıyaslamak zorunda kalmayacağım için huzurlu ve rahatlamış hissediyorum" diyor. Merve'nin içinde bulunduğu ruh halini tanımlayan tek bir kelime var o da 'schadenfreude!' Bu Almanca kelime, Türkçe de dâhil hemen hemen her dile yerleşmiş durumda. Schaden; 'zarar', freude ise 'mutluluk' anl***** geliyor. Kısaca; başkalarının başarısızlığından ya da mutsuzluğundan duyulan mutluluk demek. Şöyle de düşünebilirsiniz; schadenfreude kıskançlığın tam tersi! Bir arkadaşımızın başarısını kıskandığımızda kendimizi kötü ve mutsuz hissediyoruz. Bir arkadaşımızın başarısızlığından mutlu olduğumuz zaman ise schadenfreude ruhumuzu ele geçiriyor!Schadenfreude Altın ÇağındaGünümüz modern toplumlarında bireyselleşme ile birlikte ortaya çıkan rekabet çılgınlığı her geçen gün artıyor. Rekabetle birlikte schadenfreude de altın çağını yaşıyor! Dostoyevski'nin de yazdığı gibi insanlar en yakınlarının mutsuzluklarından bile kendilerine ufak da olsa bir mutluluk payı çıkarıyorlar. İş arkadaşlarının başarısızlığı, akrabaların zor duruma düşmesi, arkadaşların biten evlilikleri, iş adamlarının iflası ya da ünlülerin başlarına gelen trajediler; schadenfreude'yi tetikliyor. Sosyolog Sevim Erkol; "Günümüz tüketim toplumu, sürekli mücadeleyi, fırsatçılığı ve rekabeti gerektiriyor. İnsanlar artık birbirlerine destek olmayı ve kolektif yaşamayı değil; çevresindekileri kendilerine rakip görerek bireysel olarak öne çıkmayı tercih ediyorlar. Başkalarının mutsuz ve başarısız olmasından zevk alan kişiler, kendilerini bir savaşın galibi ya da bir yarışın finalisti olarak görerek zafer sevinci yaşıyorlar. Özellikle toplumdaki sosyoekonomik farklılıklar arasında uçurumların olduğu ülkemizde yokluk çeken bir kişi, çok zengin bir iş adamının iflas haberini aldığında kendini iyi hissedebiliyor. İşsizliğin gitgide arttığı bu dönemde, işsiz kalan bir kişi arkadaşının işten çıkarıldığını öğrendiğinde içten içe mutlu olabiliyor. Evliliğinde kriz yaşayan ve boşanan birini, istikrarlı bir evliliği olan arkadaşının kendi haline şükrederek mutlu olmasına sebep olabiliyor" PsikolojisiPsikolog Aylin Kalansoy ise schadenfreude'nin küçüklüğünden beri başkalarıyla karşılaştırılarak yetiştirilen bireylerde daha fazla ortaya çıktığını belirtiyor. Yarış psikolojisi, özgüven eksikliği, kendine olan saygının azalması, schadenfreude'ye sebep olan insan psikolojisinin kusurlu yönleri. Kalansoy; "Anne ve babaların diğerleri ile kıyaslayarak ve yarıştırarak yetiştirdiği çocuklar, ileride başkalarının mutsuzluğu ve başarısızlığından zevk alan yetişkinlere dönüşüyorlar. 'Sınıftaki arkadaşın senden daha yüksek notlar alıyor, o daha başarılı', 'Bak, komşunun çocuğu senden daha uslu' ya da 'Kardeşinin İngilizcesi seninkine on basar' gibi güdülemelerle çocuklar, yetişkin olduklarında çevresindekileri birer rakip olarak görüyor ve onların en ufak hatalarından mutluluk duyuyorlar. Schadenfreude'nin daha ileri aşamalarında ise kişinin karakterinde sadist eğilimler oluşabiliyor. Kalabalık içerisinde karşısındakini aşağılamak, başkalarının fiziksel ya da psikolojik olarak acı çekmesinden zevk almak, çevresindekilere zarar vermek için yalan söylemek, tehdit etmek ya da iftira atmak bunlardan bazıları" diyor. Ünlülerin Trajedisi Mutluluk KaynağıÇevremizdekiler kadar ünlülerin de başına gelen trajik olaylardan mutlu olmak, schadenfreude'nin popüler kültürden beslenen yönünü ortaya koyuyor. Virginia Üniversitesi'nden Profesör John Portmann; "Ünlülerin hatalarını ve yaşadıkları kötü olayları takip etmek zaman zaman bazılarımızı mutlu ediyor. Kusursuz gibi görünen yaşamların da trajedi barındırdığı gerçeği, çoğu kişiyi rahatlatıyor. Göz önünde olan kişilere karşı hem hayranlık besliyoruz hem de onlardan içten içe nefret ediyoruz. Gwyneth Paltrow'un evliliğinde yaşadığı sorunlar, Paris Hilton'ın hapse girmesi ya da Britney Spears'in büyük bir düşüş yaşaması bazılarımızın kendilerini daha iyi hissetmesini sağlıyor." Araştırmalara göre kıskandığımız bir kişi başarısızlığa uğradığı zaman beynimizin duygusal davranışları yöneten bölümü dopamin hormonu salgılıyor. Cambridge Üniversitesi'nden Nörolog Profesör Dean Mobbs; "Uyuşturucu aldığınızda, güldüğünüzde ya da seks yaptığınızda da aynı hormon salgılanıyor. Schadenfreude; kendi kendimizi daha iyi hissetmemizi sağlayarak bir anlamda psikolojik bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor" diyor. Hayat Bir Yarış Değil!Her konuda rekabet olduğu için daha fazla çabalamak yerine başkalarının tökezlemesini ummak günümüzün ilişkilerinde son trend! Psikolog Ayin Kalansoy, hayatın bir yarış olmadığını ve schadenfreude'nin son derece kötü bir davranış şekli olduğunu anlatıyor; "Sevgi, güven, saygı ve takdir etme duygusundan yoksun olmak insanı sonu gelmeyen bir boşluğa sürükler. Sürekli kendini başkalarıyla kıyaslayan, onların başarısızlığından keyif alan ve içinde dinmek bilmeyen çatışmalar yaşayan bireyler, hem kendilerine hem de etrafındaki insanlara zarar verirler. İç huzur, kendine güven ve istikrarlı sosyal ilişkilerden uzak olmak mutsuzluğu da beraberinde getirir. Schadenfreude'yi kişinin bir an önce kurtulması gereken rahatsızlık verici bir davranış şekli olarak değerlendiriyorum. Çünkü hayat, rakipleri atlatmak için sürekli mücadele verilen bir yarış değil, keyif alınması ve dolu dolu yaşanması gereken uzun bir yolculuktur..." mcdergi
-sınavdan kaç aldın? +45, ya sen? -ben 20 almışım yaa +hadi yaaa, süpeeer, öhöm yani çok kötü, üzülme sen boşver iç ses heyoooo bkz çancı hastalık psikolojisinde yer edinmiş bir davranış bir hastalığa yakanan kişi başkasının da hasta olduğunu duyunca rahatlar.hepsi değil muhtemelen göreceli bir mutluluk ve mutsuzluk da göreceli mutsuzluk üzerine kurulan mutluluk geçicidir. hastalıklı bir duygu olmasına ve üzüntü vermesine karşın önemsenmemesi gereken ulaşmak nihai amaçsa, mutluluğu tatmamış insanların mutluluktan pay alma hevesleri başkalarının mutsuzlukları üzerinden tatmin geçicidir mutluluğu tatmış olanlar için ama ya diğerleri? bir de başkalarının mutluluğundan mutsuz olmak vardır, insan kendi mutsuzluğunu kavrar başkalarında. hepsi insanın referans noktası olarak kendini değil, başkalarını almasının sonucudur. sperm halinden beri yarışta olan insanın, koskoca hali ile yarışı bırakmayışının göstergesidir. kendisiyle barışık olmayan,kıskaç kişiliklerde sıkça rastlanan yapmacık bir üzülmüş ifade verir ve en fazla "üzülme" der,arkasından da sevinir,mutlu olur. küs veya uyuz olunan birinin mutsuzluğundan mutlu olunabilir elbet. hem de çok güzel olunur. tv dramalarının izlenme rekorları kırmasıdır. başkalarını kıskanan bireylerde görülen bir durumdur. mesela basit bir örnekle, kıskandığı kişi hep 70-80 alsın bu da 40 alsın. şimdi diğer sınavda kıskandığı kişi 30 kendisi 40 alsa başkasının mutsuzluğu kendisinin mutluluğu olur, kendisi beter, öbürü beterin beteri olsa yine sevinir bu adam. sadece bu konuda değildir tabi ki, hayat çizgisi daha net ve renkli olan kimseleri kendisinde olmadığı için bunu kıskançlığa dönüştürüp, kıskandığı kişinin mutsuz olması yine bunu mutlu eder ''oh xx yaparken iyi oluyordu değil mi'' gibisinden egosal tatminlere yönelir bunlar. ikinci boyutu ise kendine aşık etme durumudur, bin türlü boku yiyip aşık ettikten sonra kendisine bu söylense senle işim olmaz der,yarattığı mutsuzlukla mutlu olmaya çalışır. genelde vucudundan başka bir niteliği olmayan dişi veya er kişilerinin yaptığı durumdur, böylece ego pınarlarını güldür güldür akıtıp kendini mutlu eder, egosal tatminin yükselişiyle kişilik değerinin düşüşü aynı anda görülür. hırstır, zafer arzudur, dürtülerin insan taraflarımızı yok etmesidir. birisi ağlarken karşısında üzgün görünüp içten kahkahalar atan iki yüzlülüktür kimi zaman. mutsuz olan kişiye ve mutsuzluk derecesine göre değişir gıcık olan birinin boynuzlandığını duymak insana haz verebilir fakat anasının babasının öldüğünü duymak üzer haliyle.
çevremizde o kadar çoklar ki...başarısızlıklarınızı, hüzünlerinizi üzülmüş gibi paylaşmak isterler ama içten içe mutlu olurlar...oysa bilmezler ki; başkasının mutsuzluğu üzerine kurulan mutluluklar geçicidir, sonucu çok yıkıcı olur...aslında ne acı ki bunu çocukluktan toplumda aşılıyorlar ülkemizde insanlara. hep başkalarıyla yarış halinde olmak zorunda kalıyorsunuz. aileler bile çocukları üzerinden hava atmaya çalışmıyor mu sanki? kızım şöyle, oğlum şuradan mezun vb...gerçekten kötü olan insanların yapacağı şey başkalarının mutsuzluğu ile mutlu olmak. oysa mutluluk hepimize yetecek kadar çok ki, sadece kalbimizi kötülükten uzak tutsak yeter...mutluluk işte simidi ikiye bölüp paylaşmak kadar kolay o insan "kötü" değildir, mutsuzdur. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
26 Ağustos 2012 2221 gül_veda Kapalı bunlara örnek verebilir misin zuzu... 27 Ağustos 2012 1739 _neden_ Müsteşar Yardımcısı Başkalarının özel hayatı ile ya da mutsuzluğuyla çok fazla ilgilenenler, genelde kendi hayatlarında pek fazla bir şey olmayan, mutsuz insanlardır... 27 Ağustos 2012 1913 zuzu1234 Şube Müdürü Hangisini neyi örnek versem ki.. 18 Eylül 2012 1054 Kapalı hastalık dercesinde kıskançlık bu olmalı 20 Eylül 2012 2203 sevgibahçesi Aday Memur bazı insanlar için bu ayrı bir keyif...kendi hayatlarında güzel bir gelişme yaşamış gibi garip... 21 Eylül 2012 1137 2ekmek1samsun Memur temel besin kaynağı insanların mutluluğu olan insanların var olmasından ötürü olsa emdiğini ya da emildiğini görmek haz verir. bir vampirle bütünleştirebilirsin yani. 21 Eylül 2012 1329 GEZELİM GÖRELİM Memur çagın hastalıgı.. 30 Eylül 2012 0240 hayat 3241 Yasaklı rekabet 03 Ekim 2012 0659 zehra elaa Daire Başkanı mutlu olmak için sebebi yoksa, başkalarının mutluluğuyla mutlu olmaya çalışır insan. hüzünlü bir mutluluk... 03 Ekim 2012 0904 bir mağdur Daire Başkanı empati ve vicdan duygusunun gelişmemesindenmesela insanlar vardır; birisi çok kötü düşer tutup elinden kaldıracağına güler. anlatırken dahi sinirlendiğim bu insan tipi çoğu zaman düşenin kendisi olmadığına sevinir. o acziyet duygusunu kendi yaşamadığına sevinir. aşırı gelişmiş ego.... 09 Aralık 2012 0841 zuzu1234 Şube Müdürü .... 05 Temmuz 2013 1525 Şarabi Eşkiya Kapalı Kendi hayatını yaşayamayan insanlara özgü bir durum. 05 Temmuz 2013 2209 teye Şube Müdürü Başkalarının özel hayatı ile ya da mutsuzluğuyla çok fazla ilgilenenler, genelde kendi hayatlarında pek fazla bir şey olmayan, mutsuz insanlardır... _neden_, 10 yıl önce - Alıntıya git başkalarının mutsuz hallerini görünce halime şükredip mutlu olabiliyorum o an.. acaba ben de senin dediğin gibi boş biri miyimşimdi mutsuz oldum bak 05 Temmuz 2013 2330 _neden_ Müsteşar Yardımcısı başkalarının mutsuz hallerini görünce halime şükredip mutlu olabiliyorum o an.. acaba ben de senin dediğin gibi boş biri miyimşimdi mutsuz oldum bak teye, 9 yıl önce - Alıntıya git Bahsettiğim durum sizin bahsettiğinizden ayrı bir durumdu... Sizin anladığınız anlam üzerinden gidecek olursak; Başkalarının adımlarıyla yarışırsanız, bir gün yarışacağınız adım kalmayabilir... Yarıştığınız adımlar, kendi adımlarınız olursa, yürüyüşünüz daim olur... Ayrıca, "boş biri" ifadesi boş bulundu. 05 Temmuz 2013 2358 teye Şube Müdürü Bahsettiğim durum sizin bahsettiğinizden ayrı bir durumdu... Sizin anladığınız anlam üzerinden gidecek olursak; Başkalarının adımlarıyla yarışırsanız, bir gün yarışacağınız adım kalmayabilir... Yarıştığınız adımlar, kendi adımlarınız olursa, yürüyüşünüz daim olur... Ayrıca, "boş biri" ifadesi boş bulundu. _neden_, 9 yıl önce - Alıntıya git çevreden izole yaşamak doğru etkilenerek ve etkileyerek kendi adımlarını oluşturur.. birinin başarısını gördüğümde azmim artıyosa bi diğerinin mutsuzluğunda o anın kıymetini biliyosam bu başkalarının adımlarıyla yarışmak değil kendimi aşmaktır diye düşünüyorum. yarışacam başkalarının adımları olmadığı yerde yarışmanın ne anlamı var ki! bu arada "boş biri" boş bulundu ...cümlesi uzay mekiklerindeki gelişmiş bilgisayarların repliği türünden olmuş 06 Temmuz 2013 0024 _neden_ Müsteşar Yardımcısı İletişim aynı kelimeleri kullanmanın bir adım ötesinde aynı anlamları kullanmaktır... Görüyorum ki aynı dile ait kelimeleri kullanıyor fakat aynı kelimelere farklı anlamlar yüklüyoruz; "boş biri, izole yaşam"?.. Birinin mutsuzluğunda "ya rabbi sana şükürler olsun ki ben mutsuz değilim" diyorsa biri ona söz söylenmez... Ama bizim ecdat yadigarı bir "diğergam" kavramımız vardı... 20. yy'da az biraz makyajla adını empati diye değiştirdi... " yarışacam başkalarının adımları olmadığı yerde yarışmanın ne anlamı var ki!" düşündürücü...- Gülümseyişiniz daim olsun. 06 Temmuz 2013 0038 teye Şube Müdürü teşekkür ederim,sayenizde 06 Temmuz 2013 0045 _neden_ Müsteşar Yardımcısı Güzel bir tartışma kültürünüz varmış... Şimdi ben de gülümsüyorum aynen sizin gibi; kendime... 06 Temmuz 2013 0050 teye Şube Müdürü estağfurullah..yoruldunuz gülmek sizin de hakkınız 23 Temmuz 2013 1344 nerd Yasaklı benim eniştem bu. 25 yıllık evli kızkardeşim özel bir biçimde benim yanımda kendisine söyledi. "başkasını mutsuz kendini mutlu ediyorsun" diye. ilişkide güçsüz olan yani çalışmayan ve sigortası olmayan kızkardeşim, hem emekli maaşı alan hem de çalışan eniştem ise maddi açıdan güçlü olan taraf. evliler arasındaki kişilik rekabetine maddi güç avantajıyla kendi lehine çeviren ve kızkardeşimi alayları ve baskısıyla mutsuz etmeye çalışıp bu mutsuzluktan mutluluk payı çıkaran ise depresif, hafif psikopat ve asıl mutsuz olan ise eniştem. Toplam 61 mesaj
özellikle facebook gibi bir sitede, arkadaşlarının fotoğraflarına ,iletilerine bakıp neredeyse herkesin çok mutlu olduğu yanılgısına düşen insanın, yaşadığı tatminsizlik ile boy gösteren bir rekabetçi bir yapıda nitekim. uzak mesafe ilişkisinin doğal sonucu sanki. ne zaman sokakta sarmaş dolaş insanlar görülse bir mutsuzluk, bir ağlama hissi çöküyor insanın üstüne. insanoğlunun en menfi ve haris hepimizin ruhuna işlenmiş bir bilhassa kişisel gelişim seminerlerinde bu ve buna benzer taraflarımla yüzleştiğim an kendimden kurtulmak beynin filtreleri...işine göre silme, çarpıtma gibi tutumlar...ne alçakça değil mi ? bir beyin düşünün, vücuda ya da sosyal statüye zarar gelmesin diye bir sahtekar gibi çalışıyor elinden geleni ardında alçağız biz işte. yazıklar olsun. bu duyguya kapıldığınızda şu monteyi aklınıza getirmeniz psikolojinizi düzeltebilir "umarım bir gün yaşamın facebook'ta yansıtmaya çalıştığın kadar mükemmel olur" bu konuda mutlaka freud bir şeyler söylemiştir, ancak benim de söyleyeceklerim var. *karamsar yapıya sahip insanlarda normalden çok daha fazla görülen bir durum bu. her insanın, mutlu olduğuna üzüleceği bir kişi vardır, ama kişi eğer karamsarsa bu biraz daha ruh hastalığına dönüşüyor. çevresindeki çok fazla insanın mutlu olmasına tahammül edemiyor. hele ki o an mutsuzsa * mutlu bir insan görmeye tahammül bile edemiyor.bkz eyyorlamam bu kadar bu tavırdaki insan bencildir, böyle bir sebeple mutsuz olmak bencilliğin uç halidir. derhal ilgili kişiyi hayatınızdan uzaklaştırın. başka insanların hayatlarını takip etmek yerine daha faydalı işlere adım mutlu mu, mutsuz mu boşver be kardeşim! sen nasılsın, ne yapmak istersin ondan haber ver. küçük hesapların insanı olmayı bırak, kendi mutluluğunun mimarı ol. senin adına sevindim lafı bu durum için üretilmiştir. ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri takip etmek için giriş yapmalısın.
başkalarının mutsuzluğu ile mutlu olmak