İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri le âyâtin li ulîl elbâb(ulîl elbâbı). Hiç şüphesiz; göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, elbette ulûl’elbab için nice deliller vardır. Al-i İmran-191 toprağahayat verdiği yağmurda, her türlü canlıyı yeryüzüne yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasında emre amade olan bulutları yönlendirmesinde Allah'ın kudret ve cömertliğine işaret eden nice deliller vardır, fakat bunu anlayacak olanlar aklıselim ve sağduyu sahibi kimselerdir. (M.Ö) 164.) 26.Ve lehu men fis semavati vel ard küllül lehu kanitun. 60.Fasbir inne va'dellahi hakkuv ve la yestehıffennekellezıne la yukınun. RUM SURESİ TÜRKÇE DİYANET MEALİ . 🤲🤲🌹🌹💕🌹👫🌹🌹 Ali İmran Suresinin Son 10 Ayeti nin Okunuşu بِسْـــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم 190. İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil İnnefi halkıs semavati vel ardı vahtilafil leyli ven nehari vel fulkilleti tecri fil bahri bima yenfeun nase ve ma enzelallahu mines semai min main fe ahya bihil arda ba'de mevtiha ve besse fiha min kulli dabbe, ve tasrifir riyahı ves sehabil musahhari beynes semai vel ardı le ayatin li kavmin ya'kılun. 165. İnne fı halkıs semavati vel erdı vahtilafil leyli ven nehari vel fülkilletı tecrı fil bahri bima yenfeun nase ve ma enzelellahü mines semai mim main fe ahya bihil erda ba’de mevtiha ve besse fıha min külli dabbetiv ve tasrıfir riyahı ves sehabil müsahhari beynes semai vel erdı le ayatil li kavmiy ya’kılun: 165. dEXv. FÂTİHA Suresi بِسْمِ اللّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيمِ ﴿١﴾ Bismillâhir rahmânir ve rahîm olan Allah’ın ismi ile .الْحَمْدُ للّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ ﴿٢﴾الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ ﴿٣﴾مَلِكِ يَوْمِ الدِّينِ ﴿٤﴾إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ ﴿٥﴾اهدِنَا الصِّرَاطَ المُستَقِيمَ ﴿٦﴾صِرَاطَ الَّذِينَ أَنعَمتَ عَلَيهِمْ غَيرِ المَغضُوبِ عَلَيهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ ﴿٧﴾ Bismillâhir rahmânir rahîm. El hamdu lillâhi rabbil âlemîn âlemîne. Er rahmânir rahîm. Mâliki yevmid dîn. İyyâke na’budu ve iyyâke nestaîn. İhdinâs sırâtel en’amte aleyhim gayril magdûbi aleyhim ve lâd Hamd, âlemlerin Rabbi olan Allah’ Rahîm’dir. Dîn gününün mâlikidir .Allah’ım! Yalnız Sana kul oluruz ve yalnız Senden İSTİANE mürşidimizi isteriz.Bu istiane’n ile bizi, SIRATI MUSTAKÎM’e hidayet et ulaştır.O yol SIRATI MUSTAKÎM ki; üzerlerine nimet verdiklerinin yoludur. Üzerlerine gadap duyulmuşların ve dalâlette kalmışların Allah’a ulaşmayı dilemeyenlerin yolu değil. Bakara Suresi İlk 4 Ayeti Bismillâhir rahmânir rahîm. Elif, lâm, kitâbu lâ reybe fîhfîhi, huden lil muttekînmuttekîne.Ellezîne yu’minûne bil gaybi ve yukîmûnes salâte ve mimmâ razaknâhum yunfikûnyunfikûne.Vellezîne yu’minûne bi mâ unzile ileyke ve mâ unzile min kablikkablike ve bil âhireti hum yûkınûnyûkınûne. Elif, Lâm, الْكِتَابُ لاَ رَيْبَ فِيهِ هُدًى لِّلْمُتَّقِينَ ﴿٢﴾İşte bu Kitap ki, O’nda hiçbir şüphe yoktur. Takva sahipleri için bir hidayettir .الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلاةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ ﴿ Onlar takva sahipleridir ki, gaybe gaybte Allah’a îmân ederler, namazlarını kılarlar ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden infâk ederler başkalarına verirler .والَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ وَبِالآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ ﴿٤﴾Onlar takva sahipleri ki, sana indirilene ve senden önce indirilenlere bütün semavî kitaplara îmân ederler ve onlar ahirete yakîn hasıl ederler yakîn seviyesinde kesin olarak inanırlar. Baka Suresi 163-164. Ayetleri وَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ لاَّ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ ﴿١٦٣﴾ Bismillâhir rahmânir ilâhukum ilâhun vâhidvâhidun, lâ ilâhe illâ huver rahmânur rahîmrahîmu.164-İnne fî halkıs semâvâti vel ardı vahtilâfil leyli ven nehâri vel fulkilletî tecrî fîl bahri bimâ yenfeun nâse ve mâ enzelallâhu mines semâi min mâin fe ahyâ bihil arda ba’de mevtihâ ve besse fîhâ min kulli dâbbedâbbetin, ve tasrîfir riyâhı ves sehâbil musahhari beynes semâi vel ardı le âyâtin li kavmin ya’kılûnya’kılûne.Her halde hepinizin ilâhı, bir tek ilâhtır. Ondan başka bir ilâh yoktur. O Rahmân ve Rahîm’ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ وَاخْتِلاَفِ اللَّيْلِ وَالنَّهَارِ وَالْفُلْكِ الَّتِي تَجْرِي فِي الْبَحْرِ بِمَا يَنفَعُ النَّاسَ وَمَا أَنزَلَ اللّهُ مِنَ السَّمَاء مِن مَّاء فَأَحْيَا بِهِ الأرْضَ بَعْدَ مَوْتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَتَصْرِيفِ الرِّيَاحِ وَالسَّحَابِ الْمُسَخِّرِ بَيْنَ السَّمَاء وَالأَرْضِ لآيَاتٍ لِّقَوْمٍ يَعْقِلُونَ ﴿١٦٤﴾ Ayetel Kürsi Ayet’el Kursi . BAKARA-255 Meâlleri Bismillahirrahmanirrahim. للّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ لاَ تَأْخُذُهُ سِنَةٌ وَلاَ نَوْمٌ لَّهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ مَن ذَا الَّذِي يَشْفَعُ عِنْدَهُ إِلاَّ بِإِذْنِهِ يَعْلَمُ مَا بَيْنَ أَيْدِيهِمْ وَمَا خَلْفَهُمْ وَلاَ يُحِيطُونَ بِشَيْءٍ مِّنْ عِلْمِهِ إِلاَّ بِمَا شَاء وَسِعَ كُرْسِيُّهُ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَلاَ يَؤُودُهُ حِفْظُهُمَا وَهُوَ الْعَلِيُّ الْعَظِيمُ ﴿٢٥٥﴾ Allâhu lâ ilâhe illâ huvel hayyul kayyûmkayyûmu, lâ te’huzuhu sinetun ve lâ nevmnevmun, lehu mâ fîs semâvâti ve mâ fil ardardı, menzellezî yeşfeu indehû illâ bi iznihiznihî ya’lemu mâ beyne eydîhim ve mâ halfehum, ve lâ yuhîtûne bi şey’in min ilmihî illâ bi mâ şâe, vesia kursiyyuhus semâvâti vel ardarda, ve lâ yeûduhu hıfzuhumâ ve huvel aliyyul azîmazîmu. Allah ki, O’ndan başka ilâh yoktur Sadece O vardır. Hayy’dır Kayyum’dur. O’nu ne bir uyuklama ve ne de bir uyku hali tutmaz. Göklerde ve yerde olan herşey O’nundur. O’nun izni olmadan, O’nun katında kim şefaat etme yetkisine sahiptir? Onların önlerinde ve arkalarında olanları geçmiş ve geleceklerini bilir. Ve O’nun lminden, O’nun dilediğinden başka bir şey ihata edemezler kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri kaplamıştır. Ve o ikisini muhafaza etmek yerlerin ve göklerin dengesini korumak, gözetmek, Kendisine zor gelmez ve O Alâ’dır çok yücedir, Azîm’dir çok büyüktür. Bakara Suresi 284-286. Ayetleri Bismillâhir rahmânir ما فِي السَّمَاواتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَإِن تُبْدُواْ مَا فِي أَنفُسِكُمْ أَوْ تُخْفُوهُ يُحَاسِبْكُم بِهِ اللّهُ فَيَغْفِرُ لِمَن يَشَاء وَيُعَذِّبُ مَن يَشَاء وَاللّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ﴿٢٨٤﴾آمَنَ الرَّسُولُ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْهِ مِن رَّبِّهِ وَالْمُؤْمِنُونَ كُلٌّ آمَنَ بِاللّهِ وَمَلآئِكَتِهِ وَكُتُبِهِ وَرُسُلِهِ لاَ نُفَرِّقُ بَيْنَ أَحَدٍ مِّن رُّسُلِهِ وَقَالُواْ سَمِعْنَا وَأَطَعْنَا غُفْرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيْكَ الْمَصِيرُ ﴿٢٨٥﴾ لاَ يُكَلِّفُ اللّهُ نَفْسًا إِلاَّ وُسْعَهَا لَهَا مَا كَسَبَتْ وَعَلَيْهَا مَا اكْتَسَبَتْ رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِن نَّسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا رَبَّنَا وَلاَ تَحْمِلْ عَلَيْنَا إِصْرًا كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِنَا رَبَّنَا وَلاَ تُحَمِّلْنَا مَا لاَ طَاقَةَ لَنَا بِهِ وَاعْفُ عَنَّا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَآ أَنتَ مَوْلاَنَا فَانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ2/ BAKARA-284 Lillâhi mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardardı, ve in tubdû mâ fî enfusikum ev tuhfûhu yuhâsibkum bihillâhbihillâhu, fe yagfiru limen yeşâu ve yuazzibu men yeşâu, vallâhu alâ kulli şey’in kadîrkadîrun.Âmener resûlu bimâ unzile ileyhi min rabbihî vel mu’minûnmu’minûne, kullun âmene billâhi ve melâiketihî ve kutubihî ve rusulihrusulihî, lâ nuferriku beyne ehadin min rusulihrusulihî, ve kâlû semi’nâ ve ata’nâ gufrâneke rabbenâ ve ileykel masîrmasîru.Lâ yukellifullâhu nefsen illâ vus’ahâ lehâ mâ kesebet ve aleyhâ mektesebet rabbenâ lâ tuâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ, rabbenâ ve lâ tahmil aleynâ ısran kemâ hameltehu alellezîne min kablinâ, rabbenâ ve lâ tuhammilnâ mâ lâ tâkate lenâ bihbihî, va’fu annâ, vagfir lenâ, verhamnâ, ente mevlânâ fensurnâ alel kavmil kâfirînkâfirîne. Manası Göklerde bulunanlar ve yerde bulunanlar herşey Allah’a aittir. Ve eğer siz nefslerinizde içinizde olanı açıklasanız veya onu gizleseniz de Allah, sizi onunla hesaba çeker. Artık dilediği kimseyi mağfiret eder, dilediği kimseyi azaplandırır. Ve Allah herşeye Rabbinden kendisine indirilene îmân etti ve mü’minler de, hepsi Allah’a, O’nun meleklerine, kitaplarına ve resûllerine îmân etti. “Biz, O’nun resûlleri arasından hiç birini, diğerinden ayırmayız.” Ve “ışittik ve itaat ettik! Ve Rabbimiz, Senin mağfiretini dileriz. Ve masîr varış Sana’dır Sana doğru yola çıkarız ve Sana ulaşırız.” dediler. Allah kimseyi gücünün yettiğinden başkasıyla mükellef kılmaz sorumlu tutmaz. Kazandığı dereceler onundur ve iktisap ettiği kazandığı negatif dereceler de onundur sorumluluğu onun üzerindedir. Rabbimiz! Şâyet unuttuysak veya hata yaptıysak bizi aheze etme sorgulama. Rabbimiz, bizden öncekilere yüklediğin gibi bizim üzerimize ağır yük yükleme. Rabbimiz, takat güç yetiremeyeceğimiz şeyi bize yükleme. Ve bizi af ve mağfiret et ve bize rahmet et Rahîm esması ile bize tecelli et, rahmet nurunu gönder. sen bizim Mevlâmız’sın. Artık kâfirler kavmine karşı bize yardım et. ﴿٢٨٦﴾ Ali İmran Suresi 18. Ayeti Bismillâhir rahmânir اللّهُ أَنَّهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ وَالْمَلاَئِكَةُ وَأُوْلُواْ الْعِلْمِ قَآئِمَاً بِالْقِسْطِ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿١٨﴾3/ÂLİ İMRÂN-18 Şehidallâhu ennehû lâ ilâhe illâ huve, vel melâiketu ve ulûl ilmi kâimen bil kıstkıstı, lâ ilâhe illâ huvel azîzul hakîmhakîmu. Allah, şehâdet şahitlik etti Muhakkak ki O’ndan başka ilâh yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de adaletle kâim oldular şahit oldular ki, O’ndan başka ilâh yoktur, O Azîz’dir, Hakîm’dir. Araf Suresi 54. Ayeti نَّ رَبَّكُمُ اللّهُ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ يُغْشِي اللَّيْلَ النَّهَارَ يَطْلُبُهُ حَثِيثًا وَالشَّمْسَ وَالْقَمَرَ وَالنُّجُومَ مُسَخَّرَاتٍ بِأَمْرِهِ أَلاَ لَهُ الْخَلْقُ وَالأَمْرُ تَبَارَكَ اللّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ ﴿٥٤﴾ 7/A’RÂF-54 Bismillâhir rahmânir rabbekumullâhullezî halakas semâvâti vel arda fî sitteti eyyâmin summestevâ alâl arşı, yugşîl leylen nehâre yatlubuhu hasîsen veş şemse vel kamere ven nucûme musahharâtin bi emrihi, e lâ lehul halku vel emremru, tebârakallâhu rabbulâlemînâlemîne.Semaları ve arzı altı günde yaratan, muhakkak ki sizin Rabbiniz Allah’tır. Sonra arşa istiva etti. Gündüz, onu süratle talep eden takip eden gece ile örtülür. Ve güneş ve ay ve yıldızlar O’nun emrine musahhardır boyun eğmişlerdir. Yaratma ve emir O’nun değil mi? Âlemlerin Rabbi mübarektir, şanı yücedir. Mü’minun Suresi 116-118فَتَعَالَى اللَّهُ الْمَلِكُ الْحَقُّ لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْكَرِيمِ ﴿١١٦﴾وَمَن يَدْعُ مَعَ اللَّهِ إِلَهًا آخَرَ لَا بُرْهَانَ لَهُ بِهِ فَإِنَّمَا حِسَابُهُ عِندَ رَبِّهِ إِنَّهُ لَا يُفْلِحُ الْكَافِرُونَ ﴿١١٧﴾وَقُل رَّبِّ اغْفِرْ وَارْحَمْ وَأَنتَ خَيْرُ الرَّاحِمِينَ ﴿١١٨﴾23/MU’MİNÛN-116-117-118 Bismillâhir rahmânir teâlallâhul melikul hakku, lâ ilâhe illâ huve, rabbul arşil kerîmkerîmi.Ve men yed’u meallâhi ilâhen âhare lâ burhâne lehu bihî fe innemâ hısâbuhu inde rabbihi, innehu lâ yuflihul kâfirûnkâfirûne.Ve kul rabbigfir verham ve ente hayrur râhımînrâhımîne.İşte Hakk Melik olan Allah, çok yüce’dir. O’ndan başka İlâh yoktur. O, kerim arş’ın kim, bir burhanı delili olmamasına rağmen, Allah ile beraber başka bir ilâha taparsa, artık onun hesabı sadece Rabbinin katındadır. Muhakkak ki kâfirler, felâha kurtuluşa eremezler. Ve de ki “Rabbim, mağfiret et günahlarımızı sevaba çevir ve rahmet et Rahîm esması ile tecelli et. Ve Sen, Rahîm olanların en hayırlısısın.” Cinn Suresi 3. Ayeti وَأَنَّهُ تَعَالَى جَدُّ رَبِّنَا مَا اتَّخَذَ صَاحِبَةً وَلَا وَلَدًا ﴿٣﴾72/CİNN-3 Bismillâhir rahmânir ennehu teâlâ ceddu rabbinâ mâttehaze sâhıbeten ve lâ veledâveleden.Ve bizim Rabbimizin şanı çok yücedir. O’nun, bir sahibe eş ve oğul edinmediğine îmân ettik. Saffat Suresi ilk 11 ayetiوَالصَّافَّاتِ صَفًّا فَالزَّاجِرَاتِ زَجْرًا ﴿٢﴾فَالتَّالِيَاتِ ذِكْرًا ﴿٣﴾إِنَّ إِلَهَكُمْ لَوَاحِدٌ ﴿٤﴾ رَبُّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا وَرَبُّ الْمَشَارِقِ ﴿٥﴾ إِنَّا زَيَّنَّا السَّمَاء الدُّنْيَا بِزِينَةٍ الْكَوَاكِبِ ﴿٦﴾وَحِفْظًا مِّن كُلِّ شَيْطَانٍ مَّارِدٍ ﴿٧﴾لَا يَسَّمَّعُونَ إِلَى الْمَلَإِ الْأَعْلَى وَيُقْذَفُونَ مِن كُلِّ جَانِبٍ ﴿٨﴾دُحُورًا وَلَهُمْ عَذَابٌ وَاصِبٌ ﴿٩﴾إِلَّا مَنْ خَطِفَ الْخَطْفَةَ فَأَتْبَعَهُ شِهَابٌ ثَاقِبٌ ﴿١٠﴾فَاسْتَفْتِهِمْ أَهُمْ أَشَدُّ خَلْقًا أَم مَّنْ خَلَقْنَا إِنَّا خَلَقْنَاهُم مِّن طِينٍ لَّازِبٍ ﴿١١﴾ ﴿١﴾37/SÂFFÂT-1-11 Bismillâhir rahmânir sâffati saffâsaffen.Fez zâcirâti zecrâzecran.Fet tâliyâti zikrâzikran.İnne ilâhekum le semâvâti vel ardı ve mâ beynehumâ ve rabbul meşârıkmeşârıkı.İnnâ zeyyennâs semâed dunyâ bi zîynetinil kevâkibkevâkibi.Ve hıfzan min kulli şeytânin mâridmâridin. Lâ yessemmeûne ilâl meleil a’lâ ve yukzefûne min kulli cânibcânibin.Duhûran ve lehum azâbun vâsibun. İllâ men hatıfel hatfete fe etbeahu şihâbun e hum eşeddu halkan em men halaknâ, innâ halaknâhum min tînin lâzibin. Manası Ve saf bağlayarak huşû ile Allah’ın huzurunda saf halinde bulunanlara sevkedenlere sağ ve sol kanat velîlerine.Zikrederek Kur’ân tilâvet edenlere okuyanlara andolsun.Muhakkak ki sizin İlâhınız, mutlaka Tek’ yerin ve ikisi arasında olanların Rabbidir. Ve doğuların da ki Biz; dünya semasını, yıldızları ziynet kılarak marid azgın ve asi şeytanların hepsinden muhafaza A’lâ’ya kulak verip dinleyemezler ve her taraftan atılırlar kovulurlar. Kovulmuş olarak, onlar için kesilmeyen sürekli azap kim bir söz kapıp kaçarsa, o taktirde kayıp giden yakıcı bir alev onu takip eder ona ulaşır, yok eder. Hayır, onlardan fetva iste sor “Onlar mı yaratılış bakımından daha kuvvetli, yoksa Bizim diğer yarattıklarımız mı?” Muhakkak ki Biz, onları yapışkan nemli topraktan yarattık. Haşr Suresi 22-23-24. Ayetleriهُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ عَالِمُ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ هُوَ الرَّحْمَنُ الرَّحِيمُ ﴿٢٢﴾هُوَ اللَّهُ الَّذِي لَا إِلَهَ إِلَّا هُوَ الْمَلِكُ الْقُدُّوسُ السَّلَامُ الْمُؤْمِنُ الْمُهَيْمِنُ الْعَزِيزُ الْجَبَّارُ الْمُتَكَبِّرُ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ ﴿٢٣﴾هُوَ اللَّهُ الْخَالِقُ الْبَارِئُ الْمُصَوِّرُ لَهُ الْأَسْمَاء الْحُسْنَى يُسَبِّحُ لَهُ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَهُوَ الْعَزِيزُ الْحَكِيمُ ﴿٢٤﴾ Bismillâhir rahmânir lâ ilâhe illâ huve, âlimul gaybi veş şehâdeti, huver rahmânur rahîmrahîmu. Huvallâhullezî lâ ilâhe illâ huve, el melikul kuddûsus selâmul mu’minul muheyminul azîzul cebbârul mutekebbirmutekebbiru, subhânallâhi ammâ yuşrikûnyuşrikûne.Huvallâhul hâlikul bâriul musavviru lehul esmâul husnâ, yusebbihu lehu mâ fîs semâvâti vel ardardı ve huvel azîzul hakîmhakîmu. Manası O Allah ki, O’ndan başka İlâh yoktur. Gaybı görünmeyeni ve görüneni de O bilir. O; Rahmân’dır, Rahîm’ Allah ki; O’ndan başka İlâh yoktur, Melik’tir hükümrandır, Kuddüs’tür mukaddestir, Selâm’dır selâmete erdirendir, Mü’mindir emniyet verendir, Müheymin’dir koruyup gözetendir, Azîz’dir yücedir, Cabbar’dır cebredendir, Mütekebbir’dir pek büyük olandır. Allah, şirk koşulan şeylerden münezzehtir uzaktır. O Allah ki; Yaratan’dır, Bâri’dir yokken var eden, Musavvir’dir şekil verendir, güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nu tespih eder. Ve O; Azîz’dir yücedir, Hakîm’dir hüküm ve hikmet sahibidir.—————————————————————————————- Ağrıyan Yer Üzerine Okunacak Dualar Tüm Hastalıklar İçin Şifa 2. a Ezhibil bâse rabbennâs. İşfi ve enteşşâfî lâ şifâe illâ şifâüke şifâen lâ yuğâdiru seqamâ. 2. b İmsehil-bâse rabbennâs. Biyedikeşşifâu lâ kâşife lehû illâ ent. 3. a Bismillâh. 3. b Eûzü bi izzetillâhi ve qudratihî min şerri mâ ecidü ve ühâzir. 4. Es-elullâhel-azîme rabbel arşil-azîmi en yeşfiyek. 7. Aqsemtü aleyki eyyetühel illeh. Bi izzeti izzetillâh. Ve bi azameti azametillâh. Ve bi celâli celâlillâh. Ve bi qudrati qudratillâh. Ve bi sultâni sultânillâh. Ve bi lâ ilâhe illallâh. Ve bimâ cerâ bihil qalemu min indillâh. Ve bi lâ havle ve lâ quvvete illâ billâhi illen saraft.————————————————————————————- Sabahları ve akşamları aşağıdaki ayeti kerimeyi yedişer defa okumaya devam edenler,bu ayeti okuduktan sonra avuçlarına üfleyip,elleriyle yüzünü ve vücudunu mesherderse Cenabı Hakk o kimseye ağrı ve acı yüzü göstermez. ”Bismillahirrahmanirrahıym.” الْحَمْدُ لِلّهِ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضَ وَجَعَلَ الظُّلُمَاتِ وَالنُّورَ ثُمَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ بِرَبِّهِم يَعْدِلُونَEl hamdu lillâhillezî halakas semâvâti vel arda ve cealez zulumâti ven nûrnûra, summellezîne keferû bi rabbihim ya’dilûnya’dilûne.Hamd semaları ve arzı yaratan, zulmeti ve nuru var eden Allah’a mahsustur. Sonra da kâfirler, Rab’lerine başka şeyleri eş denk, adl tutuyorlar. Bayraktar Bayraklı Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an MealiŞüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yararlı şeyler taşıyarak denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökten yağmur indirip onunla arzı ölmüşken diriltmesinde, oradaki hayvanları üretip yaymasında, gök ile yer arasında Allah'ın emrine boyun eğmiş rüzgarları ve bulutları şu yandan bu yana yöneltmesinde, aklını kullanan bir topluluk için nice deliller Okuyan Kur’an Meal-TefsirŞüphesiz ki göklerin ve yerin yaratılmasında,* gecenin ve gündüzün değişmesinde birbiri peşine gelişinde,* insanlara yarar sağlayan şeylerle yüklü olarak denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten indirip de kendisi sebebiyle ölümünden sonra toprağı canlandırdığı ve orada yeryüzünde her çeşit canlıyı yaydığı suda, rüzgârları ve gökle yer arasında emre hazır bulutları yönlendirmesinde akıl eden bir toplum için dersler vardır.*Edip Yüksel Mesaj Kuran ÇevirisiGöklerin ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün birbiriyle yer değiştirmesinde, insanların yararı için okyanusta akıp giden gemilerde, ALLAH'ın gökten su indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve orada yaydığı her çeşit canlıda, rüzgarları ve gök ile yer arasında hazır bekleyen bulutları evirip çevirmesinde aklını kullanan bir toplum için elbette dersler/kanıtlar ayaat vardır.*Göklerin ve yerin yaradılışında, gece ile gündüzün birbirlerini ardı sıra takip etmesinde; insanların yararlanmaları için denizde yüzen gemilerde, Allah'ın gökten indirip, onunla ölü toprağa hayat vererek, orada her türlü canlının yaşamasını sağladığı suda, rüzgarın yönlendirilmesinde, emre hazır bulutların yer ile gök arasında hareket ettirilmesinde aklını kullanan bir halk için birçok kanıt Vakfı Süleymaniye Vakfı MealiGöklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün art arda gelişinde, insanlara yararlı şeyleri denizde taşıyıp götüren gemilerde, Allah'ın gökten indirdiği suda, o su ile ölü toprağı diriltmesinde, kıpırdayan her canlıyı yeryüzüne yaymasında, rüzgarların farklı yönlere esmesinde, gök ile yer arasında görevli bulutlarda, aklını kullanan bir topluluk için göstergeler Rıza Safa Kur'an-ı Kerim GerçekAslında, göklerin ve yeryüzünün yaratılışında, gece ve gündüzün birbirini izlemesinde, insanların yararı için denizlerde akıp giden gemilerde, Allah'ın, gökten su indirerek, yeryüzünü, ölümünden sonra onunla canlandırmasında ve her türlü yaratığı orada üretip yaymasında, rüzgarları değiştirmesinde ve gök ile yeryüzü arasında buyruğa boyun eğdirilmiş bulutlarda da aklını kullanan bir toplum için kesinlikle kanıtlar İslamoğlu Hayat Kitabı Kur’anŞüphe yok ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün birbirini takip edişinde, insanlara yararlı yüklerle yüklenip denize açılan gemilerde, Allah'ın gökten indirerek kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra tekrar dirilttiği ve her tür canlının çoğalmasını sağladığı yağmurlarda, rüzgarları dağıtmasında, gökle yer arasında kendileri için belirlenen istikamette hareket eden bulutlarda, düşünen bir toplum için mesajlar Nuri Öztürk Kur'an-ı Kerim MealiŞu bir gerçek ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanların yararı için denizde yüzüp giden gemilerde, Allah'ın gökten suyu indirip onunla, ölümünden sonra toprağı dirilterek üzerine tüm canlılardan yaymasında, rüzgarların bir düzen içinde yönden yöne çevrilmesinde, gök ve yer arasında bir hizmete memur edilen bulutlarda, aklını işleten bir topluluk için sayısız izler-işaretler-ibretler Bulaç Kur'an-ı Kerim ve Türkçe AnlamıŞüphesiz, göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah'ın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler sadeleştirilmiş Şüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar şeylerle denizde akan gemide, Allah'ın yukarıdan bir su indirip onunla toprağı ölmüşken diriltmesinde, üzerinde deprenen hayvanları yaymasında, rüzgarları değiştirmesinde, gökle yer arasında boyun eğmiş bulutta akıllı olan bir topluluk için elbette Allah'ın birliğine deliller Esed Kur'an MesajıKuşkusuz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbirini takip edişinde; insanlara faydalı yüklerle denizlerde seyreden gemilerde; Allah'ın gökten indirerek onunla ölü toprağa can verdiği ve her çeşit canlının çoğalmasını sağladığı yağmurlarda; rüzgarların yönünün değişmesinde ve gökle yer arasında kendileri için tayin edilmiş belirli güzergahlarda akan bulutlarda bütün bunlarda düşünüp, akıllarını kullananlar için mesajlar İşleri Kur'an-ı Kerim Türkçe MealiŞüphesiz, göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar sağlayacak şeylerle denizde seyreden gemilerde, Allah'ın gökyüzünden indirip kendisiyle ölmüş toprağı dirilttiği yağmurda, yeryüzünde her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve gökle yer arasındaki emre amade bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için deliller Hamdi Yazır Kur'an-ı Kerim ve Yüce MealiŞüphesiz Göklerin ve Yerin yaradılışında, gece ile gündüzün biribiri ardınca gelişinde, insanlara yarar şeylerle denizde akan gemide, Allahın yukarıdan bir su indirib de onunla Arzı ölmüşken diriltmesinde, diriltip de üzerinde deprenen hayvanatı yaymasında, rüzgarları, değiştirmesinde, Gök ile Yer arasında müsahhar bulutta, şüphesiz hep bunlar da akıllı olan bir ümmet için elbet Allahın birliğine ayetler varSüleyman Ateş Kur'an-ı Kerim ve Yüce MealiŞüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ve gündüzün değişmesinde, insanların faydasına olan şeyleri denizde taşıyıp giden gemilerde, Allah'ın gökten su indirip onunla ölmüş olan yeri dirilterek üzerine her çeşit canlıyı yaymasında, rüzgarları ve yer ile gök arasında emre hazır bekleyen bulutları evirip çevirmesinde elbette düşünen bir topluluk için Allah'ın varlığına ve birliğine deliller göklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gündüzün ard arda gelişinde, insanlara yararlı şeyler ile denizde yüzen gemilerde, Tanrı'nın yağdırdığı ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her canlıyı orada üretip yaymasında, rüzgarları estirmesinde, gökle yer arasında boyun eğdirilmiş bulutları evirip çevirmesinde akleden bir kavim için gerçekten ayetler Basri Çantay Kur'an-ı Hakim ve Meal-i KerimŞübhesiz göklerin ve yerin yaradılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, insanlara yarar şeyleri denizde akıt ıb taşıy an o gemilerde, Allahın yukarıdan indirib onunla yer yüzünü, ölümünden sonra, diriltdiği suda, deprenen her hayvanı orada üretib yaymasında, gökle yer arasında Hakkın emrine boyun eğmiş olan rüzgarları ve bulutları evirib çevirmesinde aklı ile düşünen bir kavm için nice ayetler Allahın varlığına, birliğine ve kemal-i kudretine delalet eden bir çok alametler ki göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün değişmesinde, insanlara yararlı şeylerle denizde akan gemilerde, Allah'ın gökten indirip, yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiği suda, her türlü canlıyı orada yaymasında, rüzgarların değiştirilmesinde, gökle yer arasında emre hazır bekleyen bulutta elbette akleden bir kavim için ayetler Piriş Kur'an-ı Kerim Türkçe AnlamıGöklerin ve yerin yaratılmasında, gece ve gündüzün birbiri ardınca gelmesinde, insanlar için faydalı olan şeylerde, denizde yüzen gemilerde, Allah'ın gökten indirip de kendisiyle ölümünden sonra yeryüzüne hayat verdiği ve her türlü canlıyı orada yaydığı suda, rüzgarı dilediği yöne sevk edişinde ve gökyüzü ile yeryüzü arasında emre tabi olan bulutlarda, aklını kullanan bir topluluk için ayetler Yıldırım Kuran-ı Kerim ve MealiGöklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün sürelerinin değişmesinde, insanlara fayda sağlamak üzere denizlerde gemilerin süzülüşünde, Allah'ın gökten indirip kendisiyle ölmüş yeri canlandırdığı yağmurda, ve yeryüzünde hayat verip yaydığı canlılarda, rüzgarların yönlerini değiştirip durmasında, gökle yer arasında emre hazır bulutların duruşunda, elbette aklını çalıştıran kimseler için Allah'ın varlığına ve birliğine nice deliller Hulusi Türkçe Kur'an ÇözümüŞüphesiz ki semalar ve arzın gökler ve yeryüzünün - şuur boyutlarının ve bedenin yaratılışının; gece ile gündüzün alemlerin gerçekte yokluğu realitesinin ardından yeniden alem suretlerini seyir haline geçiş birbiri ardınca gelişinin; insanların yararı için denizde akıp giden gemide ilahi ilim denizinde yüzen bireysel şuurda; Allah'ın semadan su inzal edip onunla ölümden sonra arzı diriltmesinde bilinç katlarından ilim inzal ederek hakikatine şuuru olmayan bedende "diri" olanın açığa çıkarılmasında ve onda hareket eden tüm canlıları yaymasında tüm organlarındaki havl ve kuvvetin Allah'la meydana gelmesinde; rüzgarları yönlendirmesinde Esma kuvvelerinin bilinçte fark edilmesinde; sema ile arz arasında emre amade bulutların varlığında beden boyutunda açığa çıkabilecek kuvvelerin şuurda varlığının oluşumunda, aklı olan topluluk için elbette işaretler Yüksel Eski Baskı Mesaj Kuran ÇevirisiGöklerin ve yerin yaratılışında, gecenin ve gündüzün birbiriyle yer değiştirmesinde, insanların yararı için okyanusta akıp giden gemilerde, ALLAH'ın gökten su indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve orada yaydığı her çeşit canlıda, rüzgarları ve gök ile yer arasında hazır bekleyen bulutları evirip çevirmesinde aklını kullanan bir toplum için elbette ayetler dersler ve kanıtlar Aktaş Eski Baskı Kerim Kur'anGöklerin ve yerin yaradılışında, gece ile gündüzün birbirlerini ardı sıra takip etmesinde; insanların yararlanmaları için denizde yüzen gemilerde, Allah'ın gökten indirip, onunla ölü toprağa hayat vererek, orada her türlü canlının yaşamasını sağladığı suda, rüzgarın yönlendirilmesinde, emre hazır bulutların yer ile gök arasında hareket ettirilmesinde aklını kullanan bir toplum için birçok kanıt Khalifa The Final TestamentIn the creation of the heavens and the earth, the alternation of night and day, the ships that roam the ocean for the benefit of the people, the water that GOD sends down from the sky to revive dead land and to spread in it all kinds of creatures, the manipulation of the winds, and the clouds that are placed between the sky and the earth, there are sufficient proofs for people who Monotheist Group The Quran A Monotheist TranslationSurely, in the creation of the heavens and the earth, and the differences between the night and the day, and the ships that sail in the sea for the benefit of the people, and what God has sent down of water from the sky so He brings the earth back to life after it had died, and He sent forth from it every creature, and the dispatching of the winds and the clouds that have been designated between the earth and the sky are signs for a people who Quran A Reformist TranslationSurely, in the creation of heavens and earth, the succession of night and day, and the ships that sail in the sea for the benefit of people, and what God has sent down of water from the sky therewith He brings the earth back to life after it had died, and He sends forth from it every creature, and the movement of the winds and the clouds that have been designated between the earth and the sky are signs for a people that reason.

inne fi halkıs semavati vel ard