Bildiğimizüzere PUBG: Mobile indirmesi ücretsiz olan bir mobil battle royale oyunu. Aynı kurallar üzerine kurulu olacak olan PUBG: New State’in en temel farkı grafik ve oynanış mekanikleri olacak. PUBG: Mobile’ın büyük eleştiri yağmuruna tutulma sebepleri olan oynanış ve mekaniklerin güncel tutulmaması, eski kalması
Süperkahraman filmleri ezelden beri varlar.80'ler Superman'in 90'lar ise Tim Burton'ın Batman'leri tarafından domine edilmişti.O zamanlar kimse süper kahraman temalı filmlerin ne kadar başarılı olabileceği konusunda fikir sahibi değildi.Tim Burton'ın Batman ile yakaladığı başarının verdiği ara gazı ile 90'ların ikinci yarısı daha düşük profilli süper
Buyüzden Schumacher Cut'a dev bir yarasa da dahil etti. Yönetmenin Versiyonu, Batman'in dev bir yarasayla yüzleşmesini ve güreşmesini sağladı. Bazıları bunun Man-Bat, yani Doctor Langstrom olduğunu iddia ediyor. Diğerleri, Batman'in zihninde gerçekleşen sembolik bir kavga olduğunu iddia ediyor. Garip video zaten internette mevcut.
Türkiyenin öncü olduğu tarihi anlaşma neden bu kadar önemli? '7 Güzel Adam'ın son temsilcisi Rasim Özdenören vefat etti; İnanılmaz acemilik!
BeşiriYontukyazı (Cınesker) köyünde Kurban bayramının birinci gününde çıkan kavganın barışla sonuçlanması bölgedeki sakinler arasında da sevinçle karşılandı.Alikan aşiretinin önde gelen isimleri ile Valiliğin destekleriyle sağlanan barış törenini canlı yayını sosyal medya hesaplarından canlı yayınlayan Batman Çağdaş’ı yaklaşık 42 bin kişi izledi
Promosyonhakkındakı son dakika gelişmeleri ve Promosyon ile ilgili tüm haberler Radikal'de! Grand Theft Auto IV neden iyi bir oyun değildi? Geek - 04.09.2015 Batman v. Superman: Dawn of Justice'den 6 yeni görüntü geldi Geek - 03.07.2015 Saçlı Lex Luthor, sivil Diana Prince, bitik Bruce Wayne, Tanrı diye tapınılan Superman
uf59Dya. Batman v Superman Dawn of Justice - İnceleme Beklediğimize değdi mi? Yıllardır beklediğim an nihayet geldi. Eğer çocukken Batman ve Superman oyuncağına aynı anda sahipseniz kabul edelim, ikisini de dövüştürmüşsünüzdür. Eskiden sert çizgi roman filmleri izlemek güçtü zaten göğüs ucu olan bir Batman ne kadar sert olabilir ki?. Önce çizgi roman karakterleri sinemada daha fazla boy göstermeye, şimdi ise daha da sertleşmeye başladı. DC Comics özelinde konuşmak gerekirse Christopher Nolan'ın Batman Kara Şövalye üçlemesi ile Batman'ın insanı tarafını görmüştük. O sırada Marvel tarafında yaşanan gelişmeler, art arda vizyona giren karakter filmleri ve karakterlerin ortak göründüğü filmler derken DC ve Warner Bros tarafı yeni bir planlamaya gitti. Bu plan doğrultusunda DC için bir sinema evreni oluşturulacaktı. Christopher Nolan'ın da süper kahraman filmi yönetme konusunda oluşan isteksizliğinden ötürü ilk film olan Man of Steel, Zack Snyder'e emanet edildi. Nolan geri çekiliyor Filme geçmeden önce film öncesi kısımları biraz uzun ve bilgi dolu tutmak istiyorum. Christopher Nolan, Man of Steel filminde çok etkin bir role sahipti. Ne kadar başarılı olduğu tartışılır tabii, ancak Man of Steel'in başarısız olmasının en büyük nedeni bana sorarsanız Christopher Nolan'ın dokunuşlarıydı. Nolan, karakterlerin duygularını ön plana çıkarmayı seven, onları bizden biri gibi gösteren, depresif yanlarını ortaya çıkaran bir yönetmen. Bu tarzını Superman'e uyarlamaya çalışınca da daha ilk fragmandan garip bir hava yaratmıştı. Sonuçta Superman bu, insan değil ki o kimyayı tutalım. Nolan'ın bu kimyasına karşılık yönetmen Zack Snyder'in kendi tarzını koyma çabaları çakışınca da ortaya garip bir film çıkmıştı. Warner Bros belki sevmiş, belki de sevmemiştir. Ancak elinde Henry Cavill gibi iyi bir oyuncu, Zack Snyder gibi çizgi romanlar için biçilmiş kaftan olan bir yönetmen ve çekilmiş de bir Superman filmi varken Man of Steel'i çöpe atamazdı. Oluşturmak istediği sinema evrenini de bu film üzerinden kurmayı tercih etti. Önce yeni Batman'in geleceğini; Flash, Aquaman, Cyborg ve Wonder Woman gibi karakterlerin filmlerinin olacağını duyurdu, ardından da Man of Steel 2 olarak bildiğimiz filmin Batman v Superman olarak değiştirildiğini açıkladı. Gerçi ilk ismi Batman vs Superman'di ancak sonradan aradaki 's' harfi atıldı. Onun da sebep ve sonuç ilişkisini yazının ilerleyen bölümlerinde bulabilirsiniz. Film öncesini daha fazla uzatmadan filme geleyim. Batman v Superman filmini basın gösteriminde izlemeden önce sabah sabah çok fazla olumsuz yorumun internete düştüğü ile ilgili bilgi aldım. O sebeple biraz daha fazla merak, biraz daha fazla acabalar ile filme gittim. Ne olursa olsun Batman ile Superman ilk defa aynı filmde yer alıyordu, kötü olması için cidden çok kötü olması gerekiyordu. Eğer yazıyı okuma sebebiniz kötü olup olmadığını merak etmekse hemen söyleyeyim, film kötü değil. Filmden keyif almak istiyorsanız öncelikle Christopher Nolan ismini, oluşturduğu Batman karakterini ve filmlerini bir kenara bırakmanız gerekiyor. Bu bir Nolan filmi değil. Çizgi romanlar birçok seriye ve temaya sahiptir. Her farklı seride de karakterler çok farklı kimliklere bürünebilir, ötekinin tam tersi havaya sahip olabilir. Sinemada da öyle düşünmek gerekiyor. The Dark Knight üçlemesini geride bıraktık, şimdi karşımızda farklı konsepte bir Batman var. Bunu söylememin sebebi, tamamen Christian Bale'in Batman'ini bekleyerek sinemaya gidenlere bir uyarı. Karşımızdaki Batman sadece hava olarak değil zamanlama bakımından da farklı. Zack Snyder'in daha ilk yapım notlarını aktardığı gibi, daha yaşlı ve aksi bir Batman var karşımızda. Yıllar içerisindeki suçla savaşı Batman'i daha sinirli bir insan yapmış. Ben Affleck'in sadece Batman hali değil, Bruce Wayne hali de farklı. İş adamlığı konusunda daha bir uzman, konuya hakim görüntü çiziyor. Açıkçası bunu söylediğim için ne kadar taşlarsınız bilmiyorum ama daha şimdiden iki Batman arasında kıyaslama yapmamı isteseniz ben Ben Affleck'in Batman'ini tercih ederim. 2 hafta önce Christian Bale, Batman konusunda bir itiraf yapmış ve karakteri istediği gibi iyi oynayamadığını açıklamıştı. Bu açıklamanın sebebi Ben Affleck'in Batman'ini görüp kıskandığı için mi acaba diye şüphelenmedim değil. Filmin merak edilen hikayesi Çok spoiler vermeden filmin hikayesinden de kısaca bahsedeyim. Metropolis ve Gotham aslında iki yakın şehir. Hatta İstanbul'un Avrupa ve Asya yakası gibi yakın diyebilirim. Batman'in Gotham'dan yaktığı işaret, Metropolis'in en uzun binası LexCorp'tan çok rahat gözükebiliyor. Man of Steel filminin sonunda Superman'in Zod ile olan savaşında hatırlarsanız şehir neredeyse harabeye dönüşüyordu. Film aslında tam da bu noktada başlıyor. Bruce Wayne, Metropolis'teki Wayne Financial binasına gidiyor ancak Superman yüzünden bina yıkılıyor. Zaten sinirli olan Bruce'un Superman'e olan takıntısı da buradan başlıyor. THY'nin yayınladığı Gotham - Metropolis haritası Aradan geçen zamanda facia gününün yaralıları daha fazla ön plana çıkıyor. Tıpkı Game of Thrones'ta ejderhaların verdiği zararı öğrenen Khaleesi gibi Amerika hükümeti de Superman'in zarar verdiği insanları dinliyor. Tüm bulgulardan sonra orta yaşın sonlarında, adalet takıntılı bir senatör olaya el atarak Superman'in gökten gelse bile adil bir şekilde yargılanması gerektiğini düşünüyor. İşte bu noktada hata, Lex Luthor'a bu konuda imkan verilmesi ile başlıyor. Luthor, aldığı bu yetki ile ortalığı epey karıştırıyor. Sonrasını hem fragmanlardan biraz biliyoruz, hem de filmden alacağınız keyfi bozmaması açısından spoiler olmasa bile vermek istemiyorum. Batman vs Superman olan ismin Batman v Superman olarak değiştirilmesinin nedenine değinmek istiyorum. Yönetmen Zack Snyder, aradaki 's' harfini atma nedeni olarak vs kelimesinin karakterleri çok daha fazla birbirine düşürdüğünü belirtmişti. Günün sonunda yan yana çarpışacaklarını bildiğimiz için de vs kelimesini, en azından ilk karşılaştıklarındaki kapışmayı anlatsın ve beklentiyi bir doz düşürsün diye 'v' olarak değiştirdiklerini açıklamıştı. Zaten hem buradan, hem de sonraki filmlerin Justice League olmasından dolayı Batman ve Superman'in ölümüne dövüşmeyeceğini biliyorduk. Film ismi bir anlamda pazarlama malzemesi olarak kullanıldı diyebiliriz. Aslında ilk uzun fragmanda filmin esas olayının Batman ile Superman arasındaki savaş olmadığı gösterilmişti. Hayranların yoğun tepkisinden dolayı tek sahnede gözüken o karakter sonraki hiçbir fragman ve tv spotunda yer almadı.
Error 522 Ray ID 73863e4e3f03b7ca • 2022-08-10 051409 UTC AmsterdamCloudflare Working Error What happened? The initial connection between Cloudflare's network and the origin web server timed out. As a result, the web page can not be displayed. What can I do? If you're a visitor of this website Please try again in a few minutes. If you're the owner of this website Contact your hosting provider letting them know your web server is not completing requests. An Error 522 means that the request was able to connect to your web server, but that the request didn't finish. The most likely cause is that something on your server is hogging resources. Additional troubleshooting information here. Cloudflare Ray ID 73863e4e3f03b7ca • Your IP • Performance & security by Cloudflare
Abone Ol Batman Süpermen’e Karşı Adaletin ŞafağıFilmin Türkçedeki adı “Batman Süpermen’e Karşı” değil. Filmin adı “Batman v Superman Adaletin Şafağı”. Batman ile Superman arasındaki “v” İngilizcedeki “versus”ün yani “karşı”nın kısaltması. Bunu da ortalama bir Türkiyeli’nin elbette bilmesi gerekir ama ben yine de Türkçeleştirdim. Adaletin Şafağı bölümü ise Türkçeleştirilmiş. “Dawn of Justice” ne demek bilir halkımız elbette ama haklılar, ne olur ne olmaz. Ben ilk bölümü de Türkçeleştirerek karmaşaya son vermiş oldum. Batman’a hadi Batman diyelim ama Süpermen’i Superman diye yazamıyorum nedense. O konuda Süper’i kıskanıyorBatman niye Süpermen’e karşı? Çünkü Süpermen, dünyayı kurtarayım derken etrafı çok yakıp, yıkıyor. Haliyle bir sürü insan zayii oluyor. Bunların arasında Batman Holding’in, yani Wayne Enterprises’ın çalışanları da var. Haliyle Batman çok kızıyor. Batman biraz da Süper’i kıskanıyor sanki. 11 Eylül benzeri imgelerle açılıyor film. Yıkılan yeni binalar, gökdelenler ve onların sokakları dolduran tozu dumanı çok net olarak 11 Eylül’ü hatırlatıyor. Süpermen’in bolca neden olduğu, Amerikalıların “collateral damage” dediği istenmeyen savaş zayiatları da bu dönemde dilimize girdi. Keza, işkence tartışmaları Ebu Greyb’in ortaya çıkmasıyla Amerika’nın, dolayısıyla dünyanın gündemini belirledi. İşkence nerden çıktı derseniz, filmin ilerleyen bölümlerinde Batman’in düşmanlarına muamelesi resmen işkenceye giriyor da ondan. Batman kötü adamları dağlıyor!ABD olmanın sorunlarıYani, süper bir güç olmanın, ABD olmanın sorunları iki süper kahraman üzerinden önümüze getiriliyor. Ve deniliyor ki Güç, ister istemez kötü yan etkileriyle birlikte gelir. Nihayetinde iyiyiz ama maalesef kötü olmak zorunda da kalıyoruz. Bu filmin mesajını bu kadar doğrudan siyasi bir şekilde okumak abartılı gelebilir. Ama inanın değil. 17 Şubat 2016’da Amerikan başkan yardımcısı John Kerry tweet’inde, Hollywood patronlarıyla yaptığı toplantıya dair “çok olumlu geçti” diyordu. Toplantıda IŞİD’e karşı Hollywood’un nasıl bir “karşı anlatı” geliştireceği konuşulmuştu. Hollywood, Amerikan devletinin propaganda araçlarından biridir, nokta. Propaganda illa devlet stüdyolarında üretilir diye bir şey yok, özel sektör kendi devletine elbette her türlü hizmeti verir. Vermiştir, verecektir. ABD, Hollwood’un dünyaya ne mesaj vereceğini, rastlantıya bildiniz Süper!Filme gelirsek... Aslında ortada doğru dürüst bir senaryo olmadığı için ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Süpermen, Lois Lane ile aşkını sürdürüyor. Lois mümkün olduğu kadar çıplak, Süper mümkün olduğu kadar giyinik halde banyoda işi pişiriyorlar. Süper, Lois’i yine kucağına alıp kurtarıyor. Batman’e gelirsek, o da dekolte konusunda oldukça yaratıcı kıyafetler giyen bir kadınla yakınlaşıyor. Sonradan bu kadının da bir süper kahraman olduğunu anlıyoruz. Adaletçi süperler liginden “Wonder Woman”mış kendisi. Başlıktaki “Adaletin Doğuşu” adı da ona işaret ediyormuş, yani bir sonraki süper kahraman filmi “Wonder Woman”ı konu alacakmış. Yoksa gerçek anlamda adalet doğmayacak, Hollywood bile bunun farkında olabilir. Film, üçüncü saatine girdiğinde Süper ile Batman kapışıyorlar. Ama gel gör ki, ikisinin de annesinin adı “Martha” değil miymiş? Bu onları kardeş yapmaz mı? Yapar, bence. Bu nedenle de ikili, akıllarını başına toplar, kardeş kavgasına son verir ve asıl düşman Lex Luthor’a ve onun canavarına karşı savaşır. Lex Luthor’u Jesse Eisenberg’in, Sosyal Ağ’daki Zuckerberg karakterine benzer bir şekilde oynadığını not edelim. Yeni, kötü işadamı tipi artık, bu hippiden bozma, spor ayakkabı giyen Zuckerberg ve Jobs gibler olacak gibi. Diğer oyuncular ise Bat’te Ben Affleck, Süper’de Henry Cavill, Lois’de Amy Adams ve Wonder Kadın’da Gal Gadot. Hiçbiri bir iz bırakmadı. Başka ne var filmde? Bol bol kavga, dövüş, kafa ütüleyen bir müzik ve benzeri şeyler. Ne desek boş, seven yine söz THY’yeAma son bir söz THY’ye. THY bu filme sponsor olmuş, filmde bir ürün yerleştirmesi dahi var. Hollywood’a bu desteği vermeye gerçekten gerek var mıydı? Yazık olmuş, milletin parasına. Türkiye sinemasına bir faydası olmayan THY’nin, paramızı çarçur etmesine sinirlendim ve üzüldüm. Neden BirGün? Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok. Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz. Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için Bugün BirGün’e Abone Ol. BirGün; seninle güçlü, seninle özgür! BirGün’e Destek Ol Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun
Oluşturulma Tarihi Mart 26, 2016 1313Son dönemin en çok konuşulan süper kahraman filmi Batman v Superman Dawn of Justice vizyonda! Ben Affleck, Henry Cavill, Gal Gadot, Jesse Eisenberg'ün yer aldığı ve Zack Snyder'ın yönettiği filmin inceleme yazısına göz atmaya ne dersiniz?Filmde, çok dolu, çok acayip geçen iki saat otuz dakikanın her anı hikaye, gösteri ve görsel efektlerle doldurulmuş. Film, gayet gürültülü, acemice ve her sahne ünlem işaretiyle noktalanmışçasına vurgulu ve coşkulu. Ne yazık ki, eski Macbeth’den bir sözü akıllara getiriyor “Söyleyeceğini çatılardan yüksek sesle bağırıyor olman önemli bir şey söylediğin anlamına gelmez.” Batman v Superman’de bir çok ilgi çekici büyük anlar olmasına karşın içerik tamamen yanlış, iki böceği bir kavanoza koyup, çalkalayıp dövüşmelerini izlemeye SAHNELERİ DİKKAT ÇEKİCİVe tabii Batman Ben Affleck ve Superman Henry Cavill dövüşüyorlar. Sözde savaşı kimin kazandığını açığa çıkarmadan şunu söyleyebiliriz ki en önemli dövüş herkesin karıştığı savaş bölümü. Filmin bu bölümü için konuşursak ortaya konan gösteri oldukça eğlenceli. Ancak bu sahneler için de beklediğimize değdi diyemiyoruz çünkü o anlara gelene kadar yaşananlar fazlasıyla sıkıcı ve acemice. Batman v Superman Dawn of Justice’in yaklaşık bir buçuk saati çıkarıp atılabilirdi ve hikayede hiçbir eksiklik veya değişiklik olmazdı. Atılabilecek sahnelerden çoğu maalesef Superman ile ilgili olurdu, çünkü Çelik Adam’da olan bir çok çatışma ve çelişki bu filmde çok fazla yer alıyor. Çelik Adam iyi bir filmdi ve sonucunda Superman karakterini ve karakterinin ortaya çıkışıyla ilgili doğru hikayeyi bize kazandırdı. Ama Kal-El’in Çelik Adam’da üstesinden geldiği bir çok olay ve mücadele fazlasıyla usandırıcı ve gereksiz bir şekilde Batman v Superman’in başlangıcında tekrar KİMYALARI TUTMUŞDiğer yandan, Batman hiçbir ruhsal çatışması olmadan karşımıza çıkıyor. Bruce Wayne mücadeleye hiç tereddütsüz giriyor ve bu Batman’in en iyi yönlerinden biri olarak filme yansıyor. Çoğu izleyici gibi biz de Ben Affleck’i tek başına bir Batman filminde görmekten mutluluk duyardık. Batman önceden bildiğimiz gibi; gündüzleri çok zengin bir playboy ilginçtir ki bu filmdeki Bruce Wayne rezervasyonu olmadan istediği yerde içki alemleri yapıyor, şeytanlarıyla bir çok insanın yaptığı gibi başa çıkıyor ve akşamları kara Jeremy Irons'de oldukça etkileyici ve Affleck ile Irons’ın tarifi zor kimyası keyif verici, öyle ki izleyiciyi daha fazlasını istemeye itiyor. Bruce’u ilk defa Çelik Adam’ın son savaş sahnesinde Metropolis’te görüyoruz. Olayların oluş sırası, filmin en iyi yönlerinden biri; Çelik Adam’da olayları dışardan bir göz gibi, tanrının dünyayı izlediği gibi bir görüşte izlerken bu filmde filmin içindeymişçesine, o dünyadan biriymişçesine hissederek izliyoruz ve Zack Snyder aksiyonu çarpıcı ve keskin bir hassasiyette kameradan bize aktarıyor. Binaların çöküşünü izlemek korkuyu derinde hissettiriyor. Man of Steel’da felaketlerden uzak kalmıştık ama bu filmde felaket hep var ve sonuçları korkunç. Şirketinin binasını çöküşünü ve binlerce insanın ölümünü gören Bruce Wayne'in harekete geçmek için başka bir sebebe ihtiyacı olmuyor. Bruce öfkeyle gökyüzüne Superman’e baktığında Superman'i defetmek için hiçbir şeyin onu durduramayacağı adam olacağına bizi KÖTÜ ADAM PERFORMANSLARIBunun haricinde film rutin bir şekilde devam ediyor. İzleyiciye tonlarca açıklama veriliyor ve filmde kurulan bilim kurgu dünyası sıkıcı gelmeye başlıyor. Chris Terrio ve Zack Snyder bu bilim kurgu dünyada inşa edilmesine hiç gerek olmayan yapılar kurmuş. İzleyicinin kafasında pek çok çeklişki ortaya çıkıyor, filmde "nasıl" ve "neden"ler bu kadar uzatılmadan daha kolay bir yolla anlatılabilirdi. Bunun yanında bu tarz filmler içinde şimdiye kadarki en başarısız 'kötü adam' performanslarından biri olan Jesse Eisenberg'in Lex Luthor performansına katlanmak Adams, he zaman başını derde sokan ve bir arkadaşına yardım etmek veya hikayesini öğrenmek için kendini isteyerek zor durumlara sokan Lois karakteri olarak eğlenceliydi. Lois bu filmde kurbanlardan biri değil ve Adams bu konuda iyi bir iş çıkarmış. Maalesef bu sefer kurban rolü Diana Lane tarafından oynanan Martha Kent'in ancak Diana Lane rolü iyi rollerin çoğunun oyuncu seçimi çok iyi yapılmış ama uzun açıklamalar ve ağır diyaloglar verilerek sıkıcılaştırlımış. Terrio ve Snyder sanki filmi sıradan insanlar için yazmamışlar çünkü Batman v Superman Adaletin Şafağı'nın en büyük problemi hiç bir karakterle kendinizi ilişkilendiremiyor olmamız. Maalesef Superman karakteri hayal kırıklığı yarattı. İlk filmde Superman'in Zod'u öldürdüğünde üzülenler varsa, Batman v Superman Dawn of Justice'te sıkı dursun bu film muhtemelen sizi göz yaşlarına boğacak. Bu filmdeki Superman ve tabii Batman öldürmekten tereddüt etmeyen karakterler. Eğer bu konuda çıkmaz noktalarınız varsa filme gitmeden bunu aşmanız gerekir. Neyse ki, Gal Gadot'un Wonder Woman'ı biraz daha görmeyi istediğimiz tarzda bir süper kahraman ve bu karakteri kendi filminde izlemek için sabırsızlanıyoruz. Müthiş bir v Superman bir çok şey olmak istiyor. Dayatmacı bir tarzla Batman'in yeniden tanıtımı olmak istiyor ve başarıyor. DC Comics'in koca tarihinde örnek alınacak bir etki yaratmak istiyor. Sonraki filmler için DC'nin genişleyen dünyasını tekrar yaratmayı istiyor ve bu uğurda Batman v Superman Dawn of Justice çok vakit harcayıp konudan uzaklaşıyor. Gelecek devam filmlerin kendi ritimlerini yakalayıp artistik açıdan başarıyı yakalamaları oldukça mümkün, fakat Batman v Superman Adaletin Şafağı hikayeyi çok dolambaçlı yollardan anlatmış ve tamamıyla uyumsuz bir akış ufak şeylerden etkilenip saçma şeyler yapıyorlar. Son savaş merhametsiz ve büyük ölçekli. Batman v Superman ahenksiz, gürültülü, kendini beğenmiş ve gelişigüzel bir eğlence. Warner kardeşler bu filmlerle gitmek istedikleri yöne çok dikkat etmeliler, çünkü gösteriler büyük olsalar da keyif vermeyince bunaltıcı olabiliyor. Ben Affleck'i Batman olarak, Gal Gadot'u ise Wonder Woman karakterinde tekrar görmekten mutluluk duyarız. Geri kalan karakerler için aynı şeyi söylemek pek mümkün Tarafından hazırlanmıştır.
Burak Göral Süper kahraman evreninde Superman ve Batman çekişmesi hep vardı ama Batman her zaman daha zengin bir malzeme sundu yaratıcı beyinlere. Batman’in dünyeviliği maskesi ve kullandığı alet edevatlarla bozuluyor ve onlarla süperleşiyorken’, doğaüstü bir varlık olan Superman de aramıza girebilmek için insanlaşmak zorunda kalıyordu. Ama Batman’i bize sevdiren özelliği sadece bu dünyeviliği değildir, dürüst, vicdanlı ve bizim gibi adalet isteyen bir zengin’ olmasıdır aynı zamanda. Arzuladığımız ruhta bir zengin; yozlaşmaya ve yalana karşı ve kendi ailesini de suça kurban vermiş bir yetim. Empatik duyguları yüksek yani... Bu yüzden Batman uyarlamaları bitmiyor ve dünyanın bu gidişi daha çok Batman filmi izleyeceğimizin de işaretini veriyor. Çünkü yaşadığımız dünya ile yozlaşmanın simge şehri olan Gotham arasındaki fark giderek daha da muğlaklaşıyor. Estetiğiyle Seven’ı çağrıştırıyor Matt Reeves’in The Batman’inde yarasa kostümünü giyen Robert Pattinson sakin, ağır hareket eden, düşünceli, daha hırpani bir Batman çiziyor... Bu sefer Batman Dedektif Hikayeleri serisinden yola çıkılarak oluşturulmuş film, meselesinin özüyle en sevilen Batman uyarlamalarından biri olan The Dark Knight’a yaklaşırken, estetiğiyle de David Fincher’ın ünlü seri katil filmi Seven’ı çağrıştırıyor. 1940’li yılların film-noir filmlerindeki gibi bir cinayetler silsilesinin içinde bir dedektif gibi hareket eden Batman, en küçüğünden en büyüğüne bütün kamu kuruluşlarını içine alan dev bir yoz zincirinin ve suç ağının içinde dolanıyor. Her ne kadar kendisini intikamcı olarak adlandırsa da, bu hikayenin asıl intikamcısı The Riddler Bilmececi. Yönetmen Reeves bazı sahnelerde karanlığı öyle kullanıyor ki sakladığı detaylarla bile seyircisini doyuma ulaştırıyor. Yetim hakkı arıyor The Dark Knight’ın çok sevilmesinin nedeni, gerçek hayatta bunalmış seyircinin çözümü anarşide arayan kötü karakteri olan Joker’i anlıyor’ olmasıydı. Bu filmdeki seri katili de anlıyorsunuz. Politikacıların, savcısından polisine tüm kamu görevlilerinin yalana ve inşaat rantları üzerinden yozlaşmaya batmış, suç çeteleriyle kol kola girmiş olmalarına karşı bir isyanın tetikleyicisi kendisi. Zaten cinayetlerine de en tepeden başlıyor, yani Gotham Belediye Başkanı’ndan... Seçimlere gidilirken değişim ve dürüstlük vaadeden siyahi bir kadın başkan adayı Bella Real Güzel Gerçek’! yeni bir umut gibi görünmektedir. Bütün filmin, çıkarcı yetişkinlerin karşısında yetimlerin hakkını arayan bir metafor film haline dönüştüğünü de söyleyebiliriz. Schubert’in ölümsüz ilahisi Ave Maria’dan yola çıkılarak oluşturulmuş müzikler de bir dua gibi bütün filme eşlik ediyor. Bu anlamda artık defalarca kez izlediğimiz bir kahramanlık hikayesini sanki daha önce hiç anlatılmamış gibi sunabilmeyi başarıyor. Yönetmen Reeves bazı sahnelerde karanlığı öyle kullanıyor ki sakladığı detaylarla bile seyircisini doyuma ulaştırıyorken, hikayenin erotizmini de Zoe Kravitz’in bol yakın plan çekimli yüzüyle inşa ediyor. Sürekli yağmur yağan, pas renginde bir şehir görüntüsü içinde; karizmatik aksiyonu, sömürüye varmayan duygusallığı ile tansiyonu yüksek, üç saatlik koyu, epik bir macera izliyoruz.
batman ve superman neden kavga ediyor